Goodreads helps you follow your favorite authors. Be the first to learn about new releases!
Start by following Nermin Yıldırım.
Showing 1-27 of 27
“çünkü bazı sızılar bir defa başladı mı artık geçmiyor. bazı yaralar hiç kapanmıyor. bazı eller bazı saçları okşamayınca, bu minicik, aptal, önemsiz şey yaşanmayınca, bazı hayatlar geri dönüşsüz biçimde tarumar oluyor. belki siz bunu bilmiyorsunuz. umarım hiç öğrenmezsiniz. bazı durumlarda sadece bilmeyenler yaşamayı beceriyor. hayatta kalmakla yaşamayı becermek aynı şey değil.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Kadehlerimizi tokuşturduk. Bir dalga uzanıp yamacımıza geldi. Geri çekilmedik. Islanmadık da. İnsan en çok kaçmayınca yakalanmıyor. Ve bazen kaçmak yakalanmaktan çok daha küçük düşürücü.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Sevgi, aşk, özlenmek, bunlar talep edilmez. Sen talep ettiğin için değil, birileri vermek istediği için alırsın alacağın varsa. Kalbin arz-talep dengesi piyasalarınkine benzemiyor.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Boş bir duvara bakmakla yetiniyorum eve dönünce. Ve bütün boş duvarlar bana bakıyor. İyi bir insan olmakla aramdaki yegane mani, üşengeçlik olamaz değil mi? Başka bir çürük olmalı içerlerde bir yerlerde. Başlarda minnacık olduğu için önemsenmeyip görmezden gelinen, sonra büyüdükçe altından nasıl kalkılır bilinemeyip örtbas edilen, neticede çürüdükçe çürüyen, koktukça kokan bir şeyler…”
― Bavula Sığmayan
― Bavula Sığmayan
“Hafıza şeytanın ta kendisidir" demişti. "Hatırlayarak ölüyü diriltebileceği gibi, unutarak diriyi öldürebilir insan. Ağılı bir kudret bu, korkunç bir beceri.”
― Bavula Sığmayan
― Bavula Sığmayan
“dışarısı çirkinleştikçe, bir kaplumbağa gibi kapanmıştım sert kabuklu kendime. ağırdı kendim, ezilmiştim. ne kimseyi içeri almış, ne de dışarı çıkabilmiştim. mahpus kalmıştım adına emniyet dediğim o müemmen sürgüne. kendi kendime. dünyaya karşı uyuşmuştum böyle böyle.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“yine de ömrümün bu deminde, içimde türlü çeşit ukde taşımama rağmen, yeni bir şeylere başlamak için en ufak heves duymuyorum. yağmur yağdığında, gün ağardığında, gözü çapaklı bir kedicik gördüğümde yolun kenarında ya da uzaklarda martılar çığlık attığında, içimden ağlama isteği yükseliyor hep.”
― Misafir
― Misafir
“pek neşeli bir çocukluk geçirmemiş, yetişkinlik yıllarında da hiçbir zaman kendini güvende hissetmeyi becerememiş biri için sevildiğini, terk edilmeyeceğini bilmek önemli bir şeydi.”
― Unutma Beni Apartmanı
― Unutma Beni Apartmanı
“Geçmişe özlem duymak, asla dolmayacak boşlukların, kovuklarını belli etmek ister gibi zonklamasına neden olsa da, bir yanıyla bana hep iyi gelirdi. Vaktiyle var olmuş bir yokun nazikçe kendini anımsatmasıydı neticede bu sızı. Özlenmeye hak kazanacak denli mutlu etmiş bir lütuftan geriye kalana, sızı bile olsa, teselli diye bakardım.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Kimileri, kötü ihtimallerle yüzleşmektense belirsizlik deryasında serbest stil yüzmeyi yeğler. Ben onlardan değilim. Her zaman en kötü sonlara bile hazırlıklıyım, yeter ki başıma ne geleceğini bileyim. Belirsizlik berbattır; beni perişan, ruhumu lime lime eder. Hayatım, bir an evvel her şeyi netleştirmek arzusuyla, vakit isteyen hoş ihtimalleri çiğneyerek, çabucak razı olduğum feci sonlara koşmakla geçti.”
― Unutma Dersleri
― Unutma Dersleri
“Doğru nedir emin olamazdım ama yanlışın yapış yapış koynunda onu tanıyacak kadar uzun yaşamıştım.”
― Ev
― Ev
“I was busy remembering. Remembering and making my heart bleed...”
― Unutma Dersleri
― Unutma Dersleri
“Her şey bitsin istiyorum. Aslında her şeyin biteceğine inanıyorum. Diyorum ki kendi kendime, birazdan eriyecek buzullar. Bütün nehirler taşacak, volkanik dağlar patlayacak, cümle akrep kendini sokacak, turnalar kanatlarını yolacak. Dünya duracak birazdan. Bir çocuk ölünce çünkü, dünya durmalı.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Hiçbir şey planlandığı gibi gitmez, hayattan öğrendiğim bir ders varsa budur. Tahsil etmek için bolca imkanım oldu ama neticede yaşamak biraz da bildiklerini anlamazdan gelme sanatı. Gerçekleşmeyeceğini peşin peşin kabul ederek plan yapamaz, istikbalin kıyısına yamayacak üç beş basit hayal kuramazsa da yaşayamaz insan. Gizli saklı da olsa, içinde bir yerlerde sefil umutlar taşımak, kendi kendine yalanlar söyleyip, işittiklerine kanmak zorunda.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Katı olan her şey buharlaşıyor, hayata tutunmak için inanmaya mecbur kaldığımız bütün yalanlar günü gelince açığa çıkıyor. Ve sonra biz ölmüyoruz. Daha kötü bir şey oluyor. Öğrendiklerimizle yaşamaya devam ediyoruz.”
― Ev
― Ev
“Hayatını ağır kanamalı geçirmek istemiyorsan, koparken parçalanacak kadar alışma kimseye. Onlar seni terk etmeden sen onlardan vazgeç. Kalmaya çalışıyormuş gibi yaparken bile koşarak çık bütün fotoğraflardan. O yaldızlı çerçevelerden sana bir çatı çıkmayacak, medet umma onlardan. Kendi ruhunun çatlak duvarlarına tutun, zararsız hiçliğine yapış. Bir hiçten koparken kanamaz çünkü insan.”
― Ev
― Ev
“İnsan ruhu için en kahredici ceza görmezden gelinmekmiş. Kişi, her türlü işkenceye dayanabilirmiş de, yok sayılmaya, varlığının öteki tarafından tasdik edilip onaylanmamasına katlanamazmış.”
― Bavula Sığmayan
― Bavula Sığmayan
“Ah gençlik, ah çocukluk… Yaşarken kıymeti bilinmeyen sıradan anların uçuculuğu. Mutluluğu hep gelip omza konacak şatafatlı, ağır bir masal kuşu gibi hayal etme hatası. Yıllarca beklediği şeyin, içinden geçtiği hafif anlarda kanatlanmış, minik, basit sevinçlerden ibaret olduğunu insanın bu kadar geç anlaması, ah.”
― Misafir
― Misafir
“Bir ayna aslında ne ister? Bakana kendini göstermek mi, bizzat görünmek mi yoksa?”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Herkesin kendine göre bir yas tutuşu var hayatta. Kimi konuşarak , kimi susarak, kimi sessizliğe, kimi gürültüye boğularak acısını kucaklıyor.”
― Bavula Sığmayan
― Bavula Sığmayan
“bu yüzden suçlu hissediyordum kendimi. yaptıklarım değil, yapmadıklarım yüzünden. daha da fenası, zerrece değişmemişti hamurumun acı mayası. hep aynı çocuktum, hep aynı korkak, hep aynı bencil, hep aynı ahmak.”
― Dokunmadan
― Dokunmadan
“Karmaşık ihtiraslarım yoktu. Sadece mutlu olmak istemiştim. İnsan hep bir gün çok mutlu olacağına inanır. Şimdi değildir, henüz değildir ama bir gün muhakkak, hak edilen o mutluluk gelip kendisini bulacaktır. Gelecekte muğlak bir takvim yaprağına mühürlenmiş o günü, ufak tefek engellerin ayak altından çekileceği münasip bir zamana erteler durur insan. Okulu bitirince, işe girince, evlenince, çocuklar büyüyünce… Sonra genellikle o gün gelemeden de ölür.”
― Bavula Sığmayan
― Bavula Sığmayan
“Anladım ki aşk gözlerini kaybetmekti zaten. Sesini kaybetmekti, tümden kaybolmaktı. Başkasının gözünden bakıp, ağzıyla konuşmaktı. Aşk yakalandığım en kişiliksiz hastalıktı.”
― Unutma Beni Apartmanı
― Unutma Beni Apartmanı