With more than two million copies of all of his books in print, Guy Finley's message of self-liberation has touched people around the world. Discover how to extinguish self-defeating thoughts and habits that undermine true happiness. Exploring relationships, depression, and stress, his inspiring words can help you let go of debilitating anxiety, unnecessary anger, paralyzing guilt, and painful heartache. True stories, revealing dialogues, and thought-provoking questions will guide you toward the endless source of inner strength and emotional freedom that resides within us all.
"There is something profoundly healing in the way Guy Finley talks to us, as if he understands what we have gone through and what we are now capable of."—Hugh Prather, author of Notes to Myself
"Guy Finley is one of the most respected people in self-development because he guides the seeker's soul with common sense, humor, and ultimate spirituality."—Linda Mackenzie, general manager, Healthylife.net
"Guy Finley's insights are an absolute goldmine of true wisdom...he is simply one of the best at describing the inner game and awakening to a higher level of self."—Karen King, co-founder, InnerHealingCompass.com
BEST-SELLING "LETTING GO" author Guy Finley's encouraging and accessible message is one of the true bright lights in our world today. His ideas go straight to the heart of our most important personal and social issues -- relationships, success, addiction, stress, peace, happiness, freedom -- and lead the way to a higher life.
Finley is the acclaimed author of The Secret of Letting Go, The Essential Laws of Fearless Living and 35 other major works that have sold over a million copies in 18 languages worldwide. In addition, he has presented over 4,000 unique self-realization seminars to thousands of grateful students throughout North America and Europe over the past 25 years and has been a guest on over 400 television and radio shows, including appearances on ABC, NBC, CBS, CNN, NPR and many others. He is a member of the faculty of the Omega Institute and a daily contributor to Beliefnet.
Finley is Director of Life of Learning Foundation, the non-profit self-realization school in Merlin, Oregon, and his popular Key Lesson e-mails are read each week by 200,000 subscribers in 142 countries. His work is widely endorsed by doctors, business professionals, celebrities, and religious leaders of all denominations.
Guy's career reached this point through a circuitous path. Born into a successful show business family, he is the son of Late-Night TV and radio pioneer Larry Finley. His childhood friends were the sons and daughters of the most famous celebrities in the world. As a young man Guy enjoyed success in a number of areas including composing award-winning music for many popular recording artists including Diana Ross, The Jackson 5, Billy Preston, The Four Seasons, as well as writing the scores for several motion pictures and TV shows. From 1970-1979 he wrote and recorded his own albums under the Motown and RCA recording labels.
Throughout his youth, Guy suspected there was more to life than the type of worldly success that led to the emptiness and frustration he saw among his own "successful" friends and colleagues. In 1979, after travels throughout North America, India and the Far East in search of truth and Higher Wisdom, Guy voluntarily retired from his flourishing music career in order to simplify his life and to concentrate on deeper self-studies.
In addition to his writing and appearance schedule, Guy presents four inner-life classes each week at Life of Learning Foundation in Merlin, Oregon. These classes are ongoing and open to the public. Click here for more details about Guy's ongoing talks.
“Guy Finley is... one of the leading experts at the forefront of human potential.” - Nightingale Conant
“Guy Finley's books are essential guides for positive living and achieving your maximum potential!” - Suzanne Somers
“There is something profoundly healing in the way Guy Finley talks to us, as if he understands what we have gone through and what we are now capable of.” - Hugh Prather Author of Notes to Myself
Öncelikle her işte ortaya koyulan alınteri ve emeğe saygım vardır ancak yapılan çeviri basit bir çeviri olarak kalmış. Türk dilinde okuduğunu anlama bakımından inanılmaz zayıf bir kitap. Google Translate copy and paste misali...
Did some more self help reading with this one. But I have to admit, if you have ever wondered about what it means to "let go," this is the guy to listen to. I found a lot of what he teaches to be very, very helpful. It's very much the same message of Eckhart Tolle and living in the now. But what's helpful about Finley is that he's not "channeling" his message. I have found Tolle sometimes tough to read because of the way he writes. Finley's writing is much more approachable. And what I found particularly fascinating are his final chapters, where he speaks about letting go of our illusions that people want inherently what is best for us. He makes a convincing case that just about everyone is motivated about what is best for themselves. And understanding that is the key to freeing ourselves from false expectations, disappointments and the belief that someone, somewhere is going to rescue us. Good food for thought.
I've read this a few times over the past few years and have found it to be quite helpful. If you struggle with anxiety and depression, this book is filled with valuable insights that can keep your mind on a better track emotionally. (Although it contains some new-agey type language, the author doesn't come across like a quack like other self-help writers.)
I absolutely appreciate the importance of letting go, but I didn't understand a word of this book. At least I understood all the words and the sentences, but not what the author was really on about. So I couldn't finish the book or even get past the first two chapters.
I see the book got a lot of great reviews on amazon.com, so my lack of comprehension must have something, or everything, to do with me. Anyway, just wanted to state my opinion.
Eğer bir kitapçıya gitmişseniz, özellikle bu kitapçının logosunda kırmızı ve mavi renkler varsa bu kitabı elbet görmüşsünüzdür. Gerek çok satanlar rafında gerek de rafların arasındaki çeşitli stantlarda bu kitaptan onlarca, yüzlerce belki de binlerce görebilirsiniz. Peki neden bu kitabı bu kadar görüyoruz. Çok mu önemli? Çok mu kaliteli? Herkes almak istiyor da bulamıyor mu?
“Yoo.”
Hiç de öyle değil esasında. Neden bu kadar basıldığını ve her yere dağıtıldığını bilmiyorum. Sanırım dünyada en çok satan kişisel gelişim kitabı olduğu için. Peki bir kitabın çok satması onu kaliteli yapıyor mu?
“Yoo.”
Guy Finley isimli yazarımızın kaleme aldığı Vazgeçebilmek isimli bu eser bize vazgeçebilmeyi öğretmeyi amaçlıyor. Bizi kötü yapan şeylerden, kötü düşüncelerimizden, kitabın deyimiyle “Sahte Ben”den kurtarmanın yollarını göstermeyi amaçlıyor bize, sevgili bu kitap. İnternetteni çeşitli yorumlarda bu kitapla yolunu bulduğunu, bu kitabın ona çok iyi geldiğini söyleyen bir kitle var. Sanıyorum ki onlar, kendi kafalarında o dönemlerini atlatıp bu başarıyı kitaba atfetmişler gibi geldi çünkü bu kitap yol gösterici olmak konusunda pek başarılı değil.
Her şeyden önce, kitabın sahip olduğu Türkçe sıkıntılı. Bu kadar baskısı yapılan, her yerde satılan ve her yerde reklamı çıkan bir kitabın türkçesinin daha iyi olmasını beklerdim. Bağlantısız cümleler, karışık cümleler, anlaşılmaz cümleler. Bazen, yazar daha karışık yazarsam daha kitap gibi olur düşüncesiyle cümlelerini karıştırmış, bu da çeviriyi zorlaştırmış muhtemelen ve zaten karışık olan cümleler daha da karışık olmuş.
Bundan daha büyük sıkıntılar var ama. Mesela kitabın aynı şeyleri bir o açıdan bir bu açıdan anlatması. Şöyle açıklayayım. Mesela önce sizi üzen duygulardan vazgeçmeyi anlatıyor, sonra içinizdeki hüzünden vazgeçmeyi anlatıyor, sonra geçmiş acılardan vazgeçmeyi anlatıyor. Aslında üçünde de aynı şeyi anlatıyor ama anlatış tarzını değiştirdiği için okuyucu farklı bir şey okuyormuş gibi hissediyor.
Bazı kısımlarda da buna hiç girmemiş, direkt olarak aynı şeyi anlatmış. Bütün kitap boyunca benzer cümlelere sürekli rast geliyorsunuz, sanki bir kitap olarak yazılması planlanılmamış da internette haftalık olarak yazılan yazılar derlenilmiş gibi. Ki bu çok mümkün değil çünkü kitap 90’larda çıkmış bir kitabın genişletilmiş baskısı. Neden sürekli kendini tekrar eden cümleler var ki.
İçimizde dönüp duran kötü düşüncelerden vazgeçmeyi anlatan cümlelerin kitapta dönüp durması mı?
Birbirine fazlasıyla yakın konular benzer cümleler anlatılıyor, bunları fark etmemeniz için araya hikayeler atılıyor. Hikayeler “meh,” denilecek seviyede. 2007 yılında Facebook’ta bir fotoğrafın yarısına çekilmiş siyah şerit üstüne yazılmış beyaz yazıyla hazırlanmış gönderilerin kalitesinde. Hatırladınız mı o fotoğrafları? O zor zamanları. İşte bu kitap onlardan vazgeçmeyi anlatmak istiyor ama anlatabildiği tek şey “Bu kitabı okumaktan nasıl vazgeçmeyebilirsin?” Çünkü vazgeçmek istiyorsunuz ama kitap, size komik olduğunu iddia ettiği bir videoyu izleten bir arkadaş gibi “Abi bak burası komik şimdi, abi bak geliyor iyi izle,” deyip duruyor. Video komik mi? Hiç de değil.
Bu kitabın psikoloji kitabı olarak anılmasını istemiyorum. Ha bana mı kaldı? Hayır ama kitap satıcılarına ricamdır lütfen psikoloji rafına koymayın şu kitabı. Kişisel gelişim işte, çok zorlamaya gerek yok. Muhtemelen bana ön yargılı diye sesleneceksiniz ama kitabı kimin yayınladığına baktığınızda %80 ihtimalle aklınızdaki negatif düşüncenin galip geleceği bir mücadeleye giriyor zihniniz.
Günün sonunda, bu kitap alınır mı? Hayır. Bir şey öğretemiyor, öğretmeye değer bir dersi varsa bunu yapamıyor, lafı çok uzatıyor, dolandırıyor, gezdiriyor, yangın musluğu kenarında tuvaletini yapması için bekliyor, diğer laflarla havlamasına müsaade ettiriyor, toprağı kazdırıyor ve ancak ondan sonra sizin yanınıza gelip söyleyeceğini söylüyor lâkin tüm olanlardan sonra anlıyorsunuz ki sizin yanınıza söylemek için geldiği o laf da, sizin aradığınız o laf değilmiş! Ben neden üst paragrafı bu kadar uzattım? Belki benim içimde de bir Guy Finley yatmaktadır? Hemen yarın bir salonda sahne alıp kişisel gelişim uzmanı olmalıyım. Zor bir şey değil. İnsanlara “Vazgeçin,” diyorsunuz ve size karşı kendilerine paralarından vazgeçip sahneye para atıyorlar. Size de şemsiyeyi ters tutmak kalıyor. Vazgeçmemiz gereken şeylerden vazgeçmemiz dileğiyle. Kendinize iyi bakın.
Çok sıkıcı ve anlatmak istediğinde derin değil. Olması gerekeni yazmış ama nasıl yapılacağına dair detaya girmemiş. Başka bir kitap alınıp okunsa daha faydalı olabilir. İs kadar etkileyici değil.
Okumaya başladığım kitapları yarım bırakmama huyum olmasa hayatta bitirmeyeceğim, yıllardır okuduğum en sığ, öneri ve çözümden uzak hatta sorunun tespitinden bihaber olan güya kişisel gelişim kitabı! Kitabı Guy Finley 1990'da yazmış ama sanki milattan önce yazmış gibi, anlatılan hikayeler inanılmaz basit ve sığ. İlkokul çocuklarını hedef alacak kadar basit veya daha küçük çocukları ki günümüz çocukları bile bu öyküleri yersiz basit bulur; çöldeki kum fırtınası dağdaki çamı etkilemez, yaşlı adam odada çok üşümüş de ısıtıcıyı arttırmış olmamış da hasta olacağını düşünmüş, meğer balkon kapısı açıkmış da ordan soğuk hava geliyormuş, neymiş her seçeneği akla getirmeliymişiz, işler göründüğü gibi değilmiş. Bu minvalde öyküler ve dersler. 1990'lardaki bu kişisel gelişim furyası kitaplardan açık ara en kötüsü. Nasıl bu kadar çok satabilmiş anlamak mümkün değil. Kitap Amerika'da 22, Türkiye'de ise 237 baskı yapmış, az basılmıştır muhtemelen Türkiye'de ama gene de çılgınca okunan ve beğenilen güya kişisel gelişim kitabı..
Bir çok dile çevrilmiş ancak Türkçeye çevrilememiş; daha kitabın isminden başlıyor çeviri hataları ve saçmalıkları. ''The secret of Letting Go '' isimli kitabı akışına bırakmak, oluruna bırakmak, salıvermek olarak çok daha anlamlı çevirmek varken 'Vazgeçebilmek' diyerek anlam bozukluklarına başlıyor sevgili çevirmen Olcay Avcı. Anlamsız cümleler, bağlamından kopuk kopuk alakasız cümleler ile sanki ingilizce bilen biri değil de Google Translate ile rastgele çevrilmiş ve sonrasında da hiç kimse tarafından kontrol edilmemiş gibi basılmış kitap. Sanıyorum yazar da ne anlatmak istediğini bilmeyince ortaya bu çıkıyor. Bazı örnek cümleler;
'' Hepimizin hiçbir aklında başında, bilinçli insanın kendisine asla bilerek zarar vermeyeceği görüşünde olduğumuzdan eminim. '' (sayfa 81)
'' Aslında, yaşamın kendisi bizim için destektir, bunun anlamı, yaşar gibi yapmayıp, Üst Akıl'ın gerçek yaşamını bulmak gerektiğidir. ''
'' Yeni yaşamın gerçekten yeni deneyiminin arayışında, çoğunlukla heyecanı gerçek öz-yenilikle karıştırırız. '' (sayfa 176)
'' Yalnızca doğru bir şeymiş gibi görünür. Yanlış bir şeyden doğar. Doğru, hisettiğimiz bir şey değildir; doğru, olduğumuz bir şeydir.'' (sayfa 182)
'' Bu kitabın tamamı, bizim için yalnızca ne olarak devam etmemizin imkansız olduğunu görmeye istekli olmamızın, ne olacabileceğimizi gerçekten değiştireceğinin bilincine varmak üzerine. '' (sayfa 272)
Bu harikulade! çevirilerin yanısıra bir de dahice! cümleler ve tespitler de içeriyor kitap Guy Finley'den ;
'' - Yepyeni bir dünya gerçekten var mı? - Yalnızca nereye bakmak gerektiğini biliyorsanız. - Ne yönde bakmalıyım? - Kendinize bakın ''
'' - Doğru yöne gittiğimden nasıl emin olabilirim? - Attığınız adımın yanlış yönde olduğunu fark edip o yola gitmeyi reddetmek, bir sonraki adımı doğru yönde atmak demektir. ''
Bravo! Onu farkedebilsek zaten yanlış yön diye bir şey kalmayacak önemli olan ve soruda da sorulan doğru yönden nasıl emin olunur kısmının cevabı tabiki yok.
'' İşte size gerçek çözümleri fark etmek için dört temel ilke: ..... .. 2. Eğer hatalı olduğunuzu görüyorsanız, o zaman o anda hatalı olmayı bırakabilirsiniz. ''
Ne kadar dahice değil mi? Niyeyse bizim aklımıza hiç gelmedi bu fikir hayret!
Yanılsamalardan bahsediyor; Kısıtlılık yanılsaması, Pişmanlık yanılsaması, Başkasının sizden daha güçlü, akıllı ve iyi vb olduğu yanılsaması gibi ancak bunların çözümüne dair her hangi bir fikri yok Guy Finley'in. Bu yanılsamaları biz sanki bilerek ve farkında olarak yapıyormuşuz da yazar bunu bırakın artık yapmayın deyince hemen bırakacakmışız gibi bir tutum içerisinde. Halbuki 'yanılsama' demek zaten farkında olmadan yanlış algılama, olduğundan değişik algılama anlamına geliyor.
Çok basit olan şeyleri allameicihan olarak anlatma çabası, abartması ve bunu gözümüze sokarak sayfalarca anlatması -ki çok rahat şekilde bir sayfada bütün kitap özetlenebilir- beni kitaptan ve yazardan soğutan detaylar.
Tüm kitap incir çekirdeğini doldurmayan öykülere verdiği inanılmaz tepkiler, anlattığı fuzuli şeyler ile farkındalık yaratma çabası beraberinde içler acısı hal alıyor. Yine bu minvalde sorun tespitleri ve öneriler içeriyor, dolayısıyla kesinlikle tamamen zaman kaybı..
Not a common sense point of view. Lots of idealistic ramblings, parables ad universal spiritualism.mVery woo woo, which would be ok, if it made sense. The author seems to have too much to say, yet keeps making the same point repeatedly.
Çok kötü bir çeviri yapılmış. Kitabı anlayabilmek için cümleleri baştan kurmaya çalıştım. Okumakta çok zorlandım. Bu haliyle bekleneni vermiyor. Orijinalinden okumanızı tavsiye ederim.
#Vazgeçebilmek 👋"Tüm gerçek düşünsel vazgeçişlerin özünde olan kaçınılmaz gerçek şu: 'Eskisini bırakmadığımız sürece, aradığımız yeni ve daha üstün bir ilişkinin gerçek doğasını fark etme umudumuz olamaz. 'Bu aslında tanımlanamaz anı en iyi tanımlayan cümle şudur: 'İnancımız görülene değil, görülmeyene olmalıdır; çünkü görülmüş olanlar için kimin umudu var ki?' " 👋"En büyük gücümüz, illerdeki daha parlak günleri hayal edebilmemiz değil, mutluluğumuzu azaltan tüm başıboş karanlık düşünce ve duyguları -her an için- kolaylıkla kovabilme gücüyle donanmış olmamızdır." 👋"Mutluluk bize gelmez, bizden gelir." 👋"Herhangi bir hoş olmayan düşünce ya da duygudan uzaklaşmaya çalışmak, yalnızca onlara sabitlenmene neden olur. Ne zaman kendini korkmuş ya da endişeli hissetsen, şu önemli dersi hatırla: Zihinsel ya da duygusal acılar yalnızca bütünün bir parçasına sahiplendiğinde olur. Geçici yanlış odağını aş ve kendinden geriye çekil. İçsel bakışını ne kadar genişletirsen, gördüğün şeyden o kadar az rahatsız olursun." 👋"Başkalarını zayıflıkları nedeniyle cezalandırmaktan vazgeçtiğinizde, kendi zayıflıklarınız nedeniyle kendinizi cezalandırmaktan da vazgeçeceksiniz." 👋"Ne zaman canınız yansa ya da kendinizi yenilgiye uğramış hissetseniz, bunun yalnızca artık işe yaramayan şeylere sarılmakta ısrar etmenizden kaynaklandığını görmek. Geride bırakmaya cesaret edin, yorucu bir düşünceden başka bir şey kaybetmeyeceksiniz." 👋"Eğer bir istek endişe ve hüzün kaynağı ise, o istek sizindir, yaşamın değil. Eğer bir istekte acı varsa, boşunadır. Gerçek yaşamın sel olup akmasını istiyorsanız, kendinizi gelecek için haz vaat edip bugün acıdan başka bir şey vermeyen kendi isteklerinizin selinden kurtarın." 👋"Geçmişimizden gelen bir acının geçmemesinin tek nedeni, bizim içimizde onun doğal seyriyle tükenip gitmesine engel olan bir şeyin bulunmasıdır." 👋"Yürek kaybettiği şey için ağladığında, ruh bulduğu şey için sevinir." 👋"Biraz zaman alsa da, yaşama bakışım değiştikçe yaşamımın da değiştiğini görmeye başlamam çok sürmedi. Taşımış olduğum bütün o çantaların yükü olmayınca, yaşamın görev olarak geçilmesi gereken bir yer değil, olmak için harika bir yer olduğunu görmeye başladım."
I found this book to have a motivational energy at the time of reading, and to offer a lot of positive, well-meaning tips in terms of real self-transformation. Ideas such as self-observation and monitoring are introduced, and the idea of surrender/letting go of our habitual self-sabotaging patterns. Beyond this, however, I feel the book (and GF's books in general) are of limited use without real-life interraction with him or his system (or that of Vern Howard).. without specific training and practice in the use of some of the ideas he presents. Presenting hundreds of little 'tips' at the end of each chapter, none of which are easy to actually implement without help or specific training, ends up being of limited help. Probably one of the better tips, hidden among many, is just to 'stop, look, listen'- and develop the habit daily. These sorts of books really end up just becoming positive reading for the time being, only to be totally forgotten after they are finished and having little impact on the reader's life. Great as an intro to these ideas, but more is needed, and more practical instruction (and less generalised 'tips').
This book was a great motivation, however a lot of it seems redundant. Yes, this book is a bit abstract, but easier to follow if you have a religious background. No, you don't have to be religious to read the book.
This book was a great motivation for me, but may not be for you.
It is about letting go of negative self talk and looking inward to solve problems. It's the idea that problems aren't solved by trying to change others and your struggles have to do with you and not other people's mistakes. It's about thinking positively for change. If we can't solve a problem that we are stuck on a thousand/million times over it's because we have been going about it the wrong way and we need some understanding.
Thinking we can't do it or are unable to do it is the natural man in us.
Replace the word "false self" with "natural man"
(1st Corinthians Ch 2:14) OR (Mosiah 3:19)
Replace the word "Truth" or "True self" with "Spiritual self"
Kitabı bitirdim diye işaretledim ama uzun zamandır artık yarım bırakmak "zorunda kaldığım" kitaplardan birisi oldu. Kişisel gelişime, psikolojiye, çok meraklı biri hiç olmadım ama 30'larına gelmiş birisi olarak kendime biraz yatırım yapayım, farkındalığım artsın, kurgu roman nereye kadar diyip de D&R'da ön raflarda görünce aldığım bir kitaptı. O kadar bestseller filan olunca da herhalde içinde faydalı bir iki şey vardır diye düşünüyordum ama töbe. Kitabın çoğunda neyden bahsettiğini anlamadım bile. O kadar yüzeysel, o kadar kişisel gerçek hayata hitap etmeyen bir kitap ki. Tek faydası Instagram postlarına caption olabilecek, kimsenin tam anlamadığı cümleler içermesi. Kitaptan aklımda kalan tek bir cümle bile yok, tek hatırladığım çok sıkıldığım. Kadir Doğulu'nun röportajlarına denk gelmiş de zorla izletiliyormuşum gibi bir his kitap boyunca. Türkçeye çevirince de iyice dublaj Amerikan filmi gibi olmuş. Kısaca almayın, aldırtmayın.
I'm not sure if I've read all of Guy's books or not, but I've certainly read most of them. I am lucky enough to live in the same area as Guy, and get to hear him speak to a group weekly. He is truly amazing and legitimate. He is all about the truth and seeing life as it is. He has been intensely studying and lecturing on self awareness for more than thirty years. If he puts a pen to it, it is worth reading.
However, here is the caveat: it's no "straighten out your life in 30 seconds" program. It (the work that he espouses)is work; it takes commitment. Unfortunately in this fast food world, that isn't always popular. But if you work, and you are sincere, the ideas in this book and all of his works are timeless and tested and true.
This book initiated in me a transformation of consciousness that is still very much in process to this day, over two years later. I had no idea at the time a mistakenly found it that it would change my life forever, but I am thankful for the clarity of its simplicity.
I would think it wouldn't be so difficult to "let go"...This book, to me, is a difficult read. I guess I could learn the secret of it if I could comprehend what the author is trying to convey. It is way over my simple mind..or maybe it's just a bunch of gibberish.
The secret of letting go is more for someone just getting started in their journey to self discovery, in a mundane sort of way. I need something more than this offers but it would be suitable for others.
Good information - flagged quite a few passasges. Wording and language really drag - actually set this aside for 3 or 4 years before finishing recently
"Geride bırakmak, neler olabilirdi diye düşünerek hüsran dolu hayallerle yaşamak değildir.
Geride bırakmak, başka birisinin hatalı olduğundan kesinlikle emin olmak değildir.
Geride bırakmak, hayali bir yeni zaferin sıcaklığıyla ısınırken, bir hayal kırıklığının küllerine bağlı kalmak değildir.
Geride bırakmak, eski bir soruna endişe içinde yeni bir çözüm aramak değildir.
Geride bırakmak, beklentilerini düşürmenin ağırlığıyla yaşamak değildir.
Geride bırakmak size geçmiş bağlılıklarınızı anımsatarak acı veren kişilerden ve yerlerden kaçınmak değildir.
Geride bırakmak, bir şeyi geride bırakmakla ne kadar doğru bir şey yaptığınıza kendinizi inandırmak zorunda olmanız değildir.
Geride bırakmak, savlarınıza hak verecek birisini umutsuzca aramak değildir.
Geride bırakmak, kendinize güvenme çabasıyla, zihninizde konuşmaları prova etmek değildir.
Geride bırakmak, ne zaman isterseniz geride bırakabileceğinizde ısrar etmeniz değildir.
Aslında geride bırakmanın sizin dışınızdaki bir şeyi bırakmakla hiç ilgisi yok."
Kitap çoğu okuyucu için uyduruk ve basit bir kişisel gelişim kitabı olarak algılanabilir. Yer yer benim de hızlı geçtiğim ve kendini tekrar eden bölümler oldu. Ancak kitapta yer alan bazı düşüncelerin aslında belki daha farklı bir konseptte ifade edilse çok yerinde olduğunu ve cümlelerin arkasının görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin "kendinden bir adım uzaklaşmak", "kendinden bakarak düşünmek yerine kendi hakkında düşünmek" gibi ifadeler aslında mindfulness pratiklerinde de söylendiği gibi, zihin konuşurken konuşan zihnin işaret ettiği yere bakmak yerine konuşanın kendisine bakmayı ogutluyor. Ve bizim zihinsel olarak direndigimiz şeylerin içinde kalmaya devam ettiğimiz, ancak gözlemci olmayı ve acida kalmayi basardigimizda acının şiddetinin azaldığı gibi basit ama etkili bir gercek var. Ek olarak, olumlamalara ve evrenin biz ne istersek verdiğine inanmıyorum ama geçmiş ve geleceğin ötesinde, bulunduğumuz an içinde kendi secimlerimizi yaparak bir anlamda sürekli kendimizi ve geleceğimizi yarattığımızi düşünüyorum. Bunun sorumluluğunu almanın ve hayatta başımıza gelenlerde hem payımızı kabul etmenin hem de sürekli bir yere yetişmeye veya başarılı olmaya çalışan birisinin telaşıyla değil ama bilgelikle olanı kabul edip olan içinde kendini dönüştürmenin önemine kesinlikle inanıyorum.
Bu nedenle ben kitaptan almam gerekeni aldım ve beğendim diyebilirim.
This entire review has been hidden because of spoilers.
It was great. So many interesting and healthy concepts. Harder to read than I thought, partially because so many philosophical lectures are served.
Best quotes:
" Self-doubt is born out of being identified with the idea that how you feel about yourself depends upon how others feel about you. "
"Self-righteousness is born out of being identified with the idea that just because you can point out something that is wrong places you above that wrongness"
"Self-pity and past regrets are born out of being identified with the idea that you could have done differently than you did. If you could have, you would have."
"Anger is born out of being identified with the fear you feel when others won’t conform to your point of view."
"Self-torment is born out of being identified with the idea that the more you suffer, the more real, the more important, you must be. Give up self-torment."
This is great book for letting go of negative experiences and hurt feelings. Author goes on to discuss how letting go is freeing and means living in the present day to day instead of getting caught up in the past with regrets.
Readers - Its not an easy read if your spiritually inclined, you may find some ideas boring.
Those of you who think they have some old baggage they need to get rid of.
If you like a girl and cannot get her, want to get rid of your hurt feelings or relationship failure or to overcome any past baggage.
Note - Nook doesn't provide an 100% solution to all your negative hurt feelings however, it does open up your heart a bit and ask you to live in present. Its about letting go of the egoic, let go the blame, let go the identity and desire...!
Okumayı bitirdiğim Guy FINLEY'e ait “Vazgeçebilmek” adlı kitap. Harika bir kitap. Aslında bu tarz kitapları okumayı çok seviyorum. Kişisel gelişimimde bana katkı sağlıyor. Bu kitabı okuyanlar iyi bilir ki değişime açık olanlar için yazılmış bir kitap. Bizi biz olmaktan alıkoyan her şeyden vazgeçmeyi anlatan bir kitap. Guy Finley bu kitapta adım adım mutluluk ile aramızda dikilip duran o duvarı nasıl yıkacağımızı, vazgeçmemiz gerekenleri nasıl bırakacağımızı ve nasıl özgürleşeceğimizi anlatıyor. Eğer siz de değişimden yana açıksanız ve artık ben de değişmek istiyorum diyorsanız mutlaka okumalısınız. Biliyorum söylemesi kolay, ancak yapması değil. Denemekten zarar gelmez.
Uzun zamandır böyle magazin dergisi önerileri kıvamında bir şey okumamıştım, bunu bitirmek için de o kadar inat ettim ama okuyamıyorum. Hiçbir dayanak ya da kaynakça gösterilmeden sunulan önerilerin bir kısmı evet bilimsel gerçeklerle paralel, ama aslında büyük bir kısmının da gerçeklikle alakası yok ve zaten havada kalan o soyut cümlelerden çıkarılabilecekler hiç sağlıklı değil.
Vazgeçebilmek, geride bırakabilmek çok güzel ve önemli bir konu. Ancak okuyucuyu ikna etmek için tüm sorunlarımızın kaynağının bu olduğunu söylemek gibi yersiz iddialara girmemize gerek yok. Bir de bölümlerin daha sistematik bir şekilde ilerlemesini beklerdim.
I had a really hard time reading the book. There are wonderful concepts to go deep with but the language and way it's written made it hard for me to access the deep work that could be done. I spent months picking up/putting down the book, and I think it's one of those books I would return to in a different phase in my life to see if there is more insight to be gleaned. Or maybe just flip to a random page and see what I can take that day. Probably a favorite line is "The only way to produce more inner light is by consciously sitting in inner darkness".