Paperback. 13,50 / 21,00 cm. In Turkish. 264 p. Editör : Özlem Esmergül Genel Yayin Yönetmeni : Ertürk Aksun Son Okuma : Devrim Yalkut “Tüm muhtesem hikâyeler iki sekilde baslar. Ya bir insan bir yolculuga çikar ya da sehre bir yabanci gelir.” - Tolstoy Demirden keskin bir düdük sesi yükseldi o sirada. Ayriligin ciddiyeti buz gibi sardi bedenimi. Kapilar kapandi sonra... Çantam sagimda, yalnizlik karsimda... Gidiyorum! Hayir bir saniye! Filmlerde böyle olmazdi ki... Son anda muhakkak bir kalma sebebi yazardi senarist. Tam hareket etmek üzereyken trenden atlayiverirdi esas adam. Oysa simdi raylarin üzerinde kaymaya baslamisti bile tren... Ayriligin gögsüme oturan agirligiyla camdan disari bakip el sallayan insanlarla dolu peronu izledim. Beni ugurlamaya gelmeyen herkese tesekkür eder gibi bir damla gözyasi biraktim oraya.
"Damla denizine kavuştu. Bu yeni bir yola girmek değil , ben yuvama döndüm profesör" dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı... Bir erkek ağlıyorsa ortada ciddi bir sebep vardır derler. Bir insan hiç görmediği yaratıcıya tanıklık edebildiğini söyleyerek ağlıyorsa işte orada bir durulmalıdır. Çünkü orada tüm evren vardır artık. Bütün yıldızlar, bütün gezegen ve galaksiler ortadadır. Bütün atomlar, bütün ruhlar yaratılmış ve yaratılmamış her şey orada o an o kişiye sevgi duyuyorlar ve dokunuyorlardır. Her şey oradadır, geriye nemli hiçbir sey kalmamıştır. Varlık da yokluk ta oraya sıkışmıştır. Bir insanın en büyük devrimi, yaşını sonsuza çevirdiği yerdir orası.”
Belki başlarken beklentilerim fazlaydı ve bırakamadığımdan sonuna kadar okudum ama hikaye hiç akıcı değil ve biraz ‘klasik’ arayış romanı olmuş… Ben tavsiye etmem ama bu benim bakışaçım tabi, okumak isteyenlerin belki ilgisini çeker.
kitabın başında hangi karakterin ağzından okuduğumuzu veya bu olayları yaşayanların kim olduğunu zaman kapsamında değerlendirirken biraz zorlandım ama öyle güzel aktı ki hele sonu çok güzeldi duygulandım çok okumanızı tavsiye ederimm👍🏼
Bugüne kadar hiçbir kitabın paragraflarini ben yazmışım gibi hissetmemiştim. Bu kadar içten olamaz duygular ve birde gerçek olaylar olması çok başka çok ...
"Özgürleştikçe yalanı, ihaneti, hadsizliği, ölesiye rekabeti, öldüresiye yarışmayı öğrendik. Bütün bunları kişisel özgürlüklerimiz, serbest rekabet hakkımızla yaptık üstelik. Başarının formülü olarak kabul ettik, benimsedik hepsini. Başarılı olmak, sevilmek ve onaylanmak istiyorsak sahip olduğumuz bilgiyle, kültürle, yeteneklerimizle ve özgürlüklerimizle başkalarının üzerinden silindir gibi geçme hakkını bulduk kendimizde. Sahip olduğumuz birçok şeye rağmen mutsuzuz, kayıp hissediyoruz, tatmin olacak cevaplara sahip değiliz. Bir tartışmadan haklı çıkmak yerine mutlu çıkmayı düşünmüyoruz bile (s. 203)."
Hikmet Anıl Öztekin'in "Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa" adlı eseri, düşündürücü bir hikaye ile okuyucusunu yaşamın anlamını sorgulamaya davet ediyor. Kitap, duygusal derinliği ve anlam yüklü cümleleriyle dikkat çekiyor. Ancak, tür bakımından alışılmışın dışında olması, okuma sürecini biraz zorlaştırabilir. Bazı bölümlerinde ilerlemek için çaba göstermek gerekse de, hikayenin özündeki mesaj etkileyici ve düşündürücü.
Yazarın anlatım dili oldukça akıcı ve edebi değeri yüksek. Bu özellikleri, kitabı daha değerli kılıyor. Kısacası, farklı türlere açık olan ve yaşam üzerine derin düşünceler arayanlar için iyi bir seçenek olabilir.
A story of a quest that makes you question who you are, why you exist in life, how you live... It reminds you of the real questions that everyone forgets in the rush and hustle of life. A beautiful and fluent story, everything that happens in the book is based on real events that happened to the author. Our main character suffers from love pain and is preparing to go on a journey to Europe alone in the hope of getting rid of it. This journey lasts about thirty days and tells the story of the people he meets and the experiences he has during this process.
kitap genel hatlariyla akici ve guzeldi. ekstra egitici degildi cunku yasam hikayesini anlatiyodu bi nevi. cikarimlarim, ilk once imkani yakaladigin an yurt disi seyehati yapmaya calis her ne kadar bu ekonomide zor olsa bile, sokakta yat, plajda dus al vs bi sekilde kac burallardan, ikincisi istanbulu birine gezdiricek kadar iiyi bil istanbulu , cocuklarinla ilgilen ve onlari sev.
This entire review has been hidden because of spoilers.
İnce ince işlenmiş, yaşanmış fikirlerin olduğu bir kitap.. Evrensel bir his olan aşkı tüm saflığı ile okumuş hissettim. Herkesin kendi hikayesi vardır ve burada da bizden bir hikayeyi okumuş olduğumu düşünüyorum. Tavsiye ederim :)
Ne yazık ki kendi içinde tutarsızlıkları çok olan bir hikaye. İçindeki felsefeye giriş seviyesindeki birkaç konuyu da farklı kitaplar okumuş kişiler mutlaka bir yerlerde görmüştür. Sonunda da konuları bağlaması çok amatörce olmuş. Zaman kaybetmeyin. Başka bir kitap okuyun.
Gezi notları gibi bir kitap, yarıda bırakmak zorunda kaldım çünkü okumaya ve zamanımı harcamaya değmeyeceğine karar verdim. Gerisine okuyanlar karar versin. Sonuna kadar okuyabilirlerse...
Eskilere, nostaljiya götüren, uyuyan kalbimi uyandıran, ilk günümün heyecanı, gözyaşlarımı, sineye sığmazları tekrar yaşatan bir sebep oldun... Teşekkürler