bizim büyük challenge'ımız discussion

Gezi planımızı oturtmak için okumalar yapıyoruz. ^^

The Royal We - Heather Cocks

İngiltere tabi ki! Kitapta anlatılan tüm sarayları gezmek ve bir de kendi gözümle görmek için sabırsızlanıyorum.

Mario Vargas Llosa'nın Yeşil Ev kitabını okudum bu madde için. Elbet bir gün kavuşacağız canım Peru :(

GörülmeyenlerRoy Jacobsen
İsveç ve Danimarka'nın ardından sırada NORVEÇ...

Per Petterson-Benim Durumumdaki Erkekler sayesinde Oslo'da yürüdüm, İsveç sınırında bir pastanede oturdum...

Pandemi yuzunden bir cok plan iptal olunca liste daha da cok uzadi. Bu madde icin de Napoli sokaklarında gezmek adina Elena Ferrante nin serisinden Those Who Leave and Those Who Stay'i okudum.

Pandemi sonrası yine Fransa elbette
Marguerite Duras' ın Yaz Yağmuru'nu okudum.

Bask ülkesi - Patria, Fernando Aramburu ✔

Charles Dickens-İki Şehrin Hikayesi

Sahte Balayı ile Hawai havası almış oldum. Çıtır çerezlik bir kitap, reading slump'tan çıkmak için güzel bir alternatif olabilir.

Tabii ki Fransa'ya gitmek istiyorum ve Raymond Queneau'nun Zazie Metroda kitabını okudum.

Koloni-Jean Christophe Grangé🙃

Yunanistan'a, hatta özel olarak Girit'e gitme isteğimi Kazancakis'in Zorba'sına gömüyorum.

Ülkemin mevcut ekonomisini göz önünde bulundurarak George Orwell'dan Paris ve Londra'da Beş Parasız'ı okudum :)

geçen sene ilk kapanmadan bir hafta sonrası için, aylar önceden almış olduğumuz atina biletlerinin şerefine: Büyücü. elbet o yunanistan'a gidilecek. :')

D.H. Lawrence / Leydi Chatterley'in Aşığı. Canım İngiltere. Ayrıca bonus olarak İtalya da var. Daha ne isterim.

Ütopik kitaplar da olur mu 😂 😂 bu dünyadan farklı bir yer güzel olurdu

Fadime wrote: "Ütopik kitaplar da olur mu 😂 😂 bu dünyadan farklı bir yer güzel olurdu"

:) maalesef.

Pandemi patlayınca yanan Atina tatilimizin şerefine benim de buna Atina'da geçen kitap okumam farz olmuştu, Rachel Cusk'tan Çerçeve'yi okudum.

Maria Vargas Llosa Hınzır Kız. Muhteşemdi. Pandemi bitince gitmek söz konusu olunca elimi korkak alıştırmadım, Lima’da başlayıp Paris’e, oradan Londra, Tokyo ve Madrid’e uzanan, aslında merkezinde Paris Quartier Latin’in olduğu müthiş bir birleşme ayrılma hikayesi okudum.

Pandemi sonrasi yasaklar kalkar kalmaz Ispanya ve Turkiye'ye gitmeyi planliyorum bu istegimi Nermin Yildirim Ev ile tamamlamis bulunuyorum.

Bir dahaki yaz Ingiltere'ye gitmeyi hayal ediyorum, Kazuo Ishiguro'nın Günden Kalanlar romanıyla gitmiş kadar oldum :)

Saraybosna Blues - Semezdin Mehmedinovic

Çek Cumhuriyeti, Tanrı ve Canavarların Düşleri - Laini Taylor

Avrupa'da henüz göremediğime hayıflandığım birkaç şehirden biri de Viyana. O yüzden bu madde için her ne kadar kendisi her fırsatta Viyana'ya olan nefretini kussa da Thomas Bernhard'ın Odun Kesmek'ini okudum.

gidebilir miyim bilmiyorum ama o kadar güzel tasvir etmiş ki!
mishima hayranı olum okuyunca ve japonyaya merak saldım.

Einstein'ın Düşleri - Alan Lightman

benim için seçmesi en kolay madde bu oldu çünkü her ülkeye gitmek istiyorum. Birazcık düşününce İtalya'ya daha çok gitmek istediğime karar verdim ve bu yüzden Biri, Hiçbiri, Binlercesi seçtiğim kitap oldu. Okuduğuma memnun olduğum kitaplardandı.

George Orwell - Paris ve Londra'da Beş Parasız..okundu..

St. Petersburg :)) Anna Karenina

Bu madde için senenin ortalarına kadar İskoçya'yı istiyordum. Havaların soğumasıyla "Prag bu mevsimde ne güzel olur" demeye başladım. İyi ki fikrimi değiştirmişim çünkü bu madde için Karel Čapek'ten okuduğum Sıradan Bir Cinayet'i inanılmaz sevdim. Suç ile ilgili hikayeler olması bana yetecekken, Čapek gördü ve arttırdı: bu konuyu daha önce hiç bu kadar mizahi bir dille anlatan bir kitaba/hikayeye denk gelmemiştim.
Şimdi Prag'a gitmeyip de ne yapacağız :)

Küçükbey Japonya'da geçiyor. Umarım bir gün gidebilirim :)

Lizbon'a Gece Treni ile tamamlıyorum. Güneşli, aydınlık, aynı zamanda nostaljik bir yerlere gitmek güzel olurdu..

Trace Elements- Donna Leon

Bir gün kuzey ışıklarını görmek için Norveç iyi bir seçim olabilir belki:) Mahcubiyet ve Haysiyet bu hayale iyi denk geldi.

Güzel Yaz-Cesare Pavese☀️

Miras - Vigdis Hjorth tabii ki Norveç. Hikaye çok sert hikaye çok tanıdık ve maalesef meğer hikaye dünyanın refah düzeyi en yüksek olan ülkesinde bile aynı.