Halil Babilli's Blog
March 8, 2024
Gelincik Theo'nun yeni macerası - Prensesin Tebaası
Merhaba,
Gelincik Theo'nun ikinci kitabı Prensesin Tebaası'nın dağıtımı yapıldı, artık kitapçılarda bulabilirsiniz.
İşgal altındaki İstanbul, Beyaz Ruslar, Kuvay-i Milliye, Vikingler ve İstanbul'un efsunları bir araya geldi, 304 sayfalık dolu dolu bir roman ortaya çıktı!
Benim içime çok sinen bir kitap oldu, umarım sizler de beğenirsiniz.
Goodreads sayfası:
https://www.goodreads.com/book/show/2...
Online sipariş için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/pren...
Gelincik Theo'nun ikinci kitabı Prensesin Tebaası'nın dağıtımı yapıldı, artık kitapçılarda bulabilirsiniz.
İşgal altındaki İstanbul, Beyaz Ruslar, Kuvay-i Milliye, Vikingler ve İstanbul'un efsunları bir araya geldi, 304 sayfalık dolu dolu bir roman ortaya çıktı!
Benim içime çok sinen bir kitap oldu, umarım sizler de beğenirsiniz.
Goodreads sayfası:
https://www.goodreads.com/book/show/2...
Online sipariş için:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/pren...
Published on March 08, 2024 21:15
•
Tags:
gelincik-theo
July 19, 2016
Berhudar Kerem Efendi
Gelincik Theo'nun ikinci kitabından nev-i şahsına münhasır bir kişi.
Berhudar Kerem Efendi:
Sabah namazını eda etmesinin üzerinden epey süre geçmesine rağmen biraz tembellikten, biraz da içeriye girip çıkan cemaati seyretmeyi sevdiğinden, hala Ayasofya’nın güzelim halılarının üzerinde oturan Behrudar Kerem Efendi, bu ilginç lakabını el öptürmeye karşı duyduğu müthiş merakına borçluydu.
Ne zaman birileri toka yapmak için ellerine sarılsa, kır saçlı ve kır sakallı Kerem Efendi karşısındakini gözüyle hızlıca tartardı. Eğer o kişiden yaşça büyük olduğuna kanaat getirirse elini hiç teklifsiz kuvvetle iteler ve ufak bir boğuşmayı bile göze alarak berikini ağzına götürürdü. Bu hareketi beklemeyen kurbanları bocalar, geçirdikleri şaşkınlıkla maruz kaldıkları oldubittiye itiraz etmeye fırsat bulamaz ve Kerem Efendi’nin buyurgan elini kuzu kuzu öperlerdi.
Vaziyeti büyük bir zevkle seyreden Berhudar Kerem Efendi keyiflenir ve derinden gelen yüksek bir sesle öyle bir “berhudar ol!” çekerdi ki, huyunu bilmeyen ademoğlu acaba efendinin mide yanması var da zat-i şahanelerini ulu orta rahatlatıyor mu diye düşünerek dönüp de iki defa bakmadan edemezlerdi.
Berhudar Kerem Efendi:
Sabah namazını eda etmesinin üzerinden epey süre geçmesine rağmen biraz tembellikten, biraz da içeriye girip çıkan cemaati seyretmeyi sevdiğinden, hala Ayasofya’nın güzelim halılarının üzerinde oturan Behrudar Kerem Efendi, bu ilginç lakabını el öptürmeye karşı duyduğu müthiş merakına borçluydu.
Ne zaman birileri toka yapmak için ellerine sarılsa, kır saçlı ve kır sakallı Kerem Efendi karşısındakini gözüyle hızlıca tartardı. Eğer o kişiden yaşça büyük olduğuna kanaat getirirse elini hiç teklifsiz kuvvetle iteler ve ufak bir boğuşmayı bile göze alarak berikini ağzına götürürdü. Bu hareketi beklemeyen kurbanları bocalar, geçirdikleri şaşkınlıkla maruz kaldıkları oldubittiye itiraz etmeye fırsat bulamaz ve Kerem Efendi’nin buyurgan elini kuzu kuzu öperlerdi.
Vaziyeti büyük bir zevkle seyreden Berhudar Kerem Efendi keyiflenir ve derinden gelen yüksek bir sesle öyle bir “berhudar ol!” çekerdi ki, huyunu bilmeyen ademoğlu acaba efendinin mide yanması var da zat-i şahanelerini ulu orta rahatlatıyor mu diye düşünerek dönüp de iki defa bakmadan edemezlerdi.
Published on July 19, 2016 05:25
•
Tags:
halil-babilli
April 6, 2016
Bazı gelişmeler
Herkese Merhaba,
Bir blog yazısı yazmayalı uzun süre olmuş. Hemen güncelleme yapayım.
İkinci kitabın yazımı devam ediyor, yüzde otuzu civarında bir kısmını bitirdim. Bin Yıllık Hemşehri’nin aksine bu sefer tek bir ana hikaye ve çevresinde dolanan yan hikayelerle dolu bir roman ortaya çıkacak. Theo her zamanki gib baş rolde. İlk kitaptan epeyce daha uzun olacak gibi.
Beni sosyal medyada takip ediyorsanız, son zamanlarda epeyce İngilizce metin paylaştığımı fark etmişsinizdir. Bu durum aslında benim için önemli bir şeyin göstergesi.
Bin Yıllık Hemşehri’yi İngilizce olarak kaleme almaya başladım. Bunun sebebi daha fazla insana ulaşabilme isteği.
Bin Yıllık Hemşehri’nin ilk bölümünü sadece deneme olsun diye İngilizce yazmaya başladığımda aslında başka bir kitabın ortaya çıktığını fark ettim. Yeni paragraflar ekliyor, bazı paragrafları çıkarıyor ve bazen de farklı cümleler kuruyordum. Tercümanların bu özgürlüğü ve lüksü yok ancak yazarın var. Bu sebeple oldukça tecrübeli tercümanlarla çalışabilme şansım olduğu halde, becerip beceremeyeceğimi hala tam olarak bilemesem bile, metni kendim yazmaya karar verdim. İngilizce metnin güzel, olgun ve Türkçe’sinden biraz daha farklı olacak.
Hiçbir şey bedavaya gelmiyor tabiî. İngilizce yazı macerası en büyük etkisi Theo’nun ikinci kitabı üzerinde olacak. Türkçe kitap biraz gecikebilir gibi gözüküyor. 6-12 ay arasında İngilizce metni hallederek yeniden Türkçe metne yoğunlaşıp kitabı bitirmeyi düşünüyorum.
Sevgiler,
Halil
Bir blog yazısı yazmayalı uzun süre olmuş. Hemen güncelleme yapayım.
İkinci kitabın yazımı devam ediyor, yüzde otuzu civarında bir kısmını bitirdim. Bin Yıllık Hemşehri’nin aksine bu sefer tek bir ana hikaye ve çevresinde dolanan yan hikayelerle dolu bir roman ortaya çıkacak. Theo her zamanki gib baş rolde. İlk kitaptan epeyce daha uzun olacak gibi.
Beni sosyal medyada takip ediyorsanız, son zamanlarda epeyce İngilizce metin paylaştığımı fark etmişsinizdir. Bu durum aslında benim için önemli bir şeyin göstergesi.
Bin Yıllık Hemşehri’yi İngilizce olarak kaleme almaya başladım. Bunun sebebi daha fazla insana ulaşabilme isteği.
Bin Yıllık Hemşehri’nin ilk bölümünü sadece deneme olsun diye İngilizce yazmaya başladığımda aslında başka bir kitabın ortaya çıktığını fark ettim. Yeni paragraflar ekliyor, bazı paragrafları çıkarıyor ve bazen de farklı cümleler kuruyordum. Tercümanların bu özgürlüğü ve lüksü yok ancak yazarın var. Bu sebeple oldukça tecrübeli tercümanlarla çalışabilme şansım olduğu halde, becerip beceremeyeceğimi hala tam olarak bilemesem bile, metni kendim yazmaya karar verdim. İngilizce metnin güzel, olgun ve Türkçe’sinden biraz daha farklı olacak.
Hiçbir şey bedavaya gelmiyor tabiî. İngilizce yazı macerası en büyük etkisi Theo’nun ikinci kitabı üzerinde olacak. Türkçe kitap biraz gecikebilir gibi gözüküyor. 6-12 ay arasında İngilizce metni hallederek yeniden Türkçe metne yoğunlaşıp kitabı bitirmeyi düşünüyorum.
Sevgiler,
Halil
Published on April 06, 2016 00:59
January 12, 2016
Mutlaka okunması gereken kitaplar
Selamlar,
İlk blog yazısı...
Birbirimize sıklıkla sorduğumuz bir sorudur “ne okumalıyım?” sorusu.
Zirâ kitap okumak zahmetli, zaman değerli ve çok sayıda kitap var. Belki de bu soruya hepimizin toptan bir cevap vermesi için bir Goodreads listesi yarattım.
Mutlaka Okunması Gereken Kitaplar.
Birkaç tane kitap ekledim ve oyladım. Liste herkese açık, herkes oy verip kitap ekleyebilir. Elinizi lütfen korkak alıştırmayın.
Pek Goodreads’te yeterli sayıda liste yok mu, neden bu listeyi yarattım?
Fazlasıyla var.
Fakat en azından ben, istediğimi mevcut listelerde bulamadım.
Goodreads’te pek az takipçim var, 60 kişi bile değil. Ancak bu 60 kişinin özel insanlar olduğunu düşünüyorum. Bence çok güzel bir liste çıkar bizden :)
İlk blog yazısı...
Birbirimize sıklıkla sorduğumuz bir sorudur “ne okumalıyım?” sorusu.
Zirâ kitap okumak zahmetli, zaman değerli ve çok sayıda kitap var. Belki de bu soruya hepimizin toptan bir cevap vermesi için bir Goodreads listesi yarattım.
Mutlaka Okunması Gereken Kitaplar.
Birkaç tane kitap ekledim ve oyladım. Liste herkese açık, herkes oy verip kitap ekleyebilir. Elinizi lütfen korkak alıştırmayın.
Pek Goodreads’te yeterli sayıda liste yok mu, neden bu listeyi yarattım?
Fazlasıyla var.
Fakat en azından ben, istediğimi mevcut listelerde bulamadım.
Goodreads’te pek az takipçim var, 60 kişi bile değil. Ancak bu 60 kişinin özel insanlar olduğunu düşünüyorum. Bence çok güzel bir liste çıkar bizden :)
Published on January 12, 2016 21:07