Halil Babilli's Blog - Posts Tagged "halil-babilli"
Berhudar Kerem Efendi
Gelincik Theo'nun ikinci kitabından nev-i şahsına münhasır bir kişi.
Berhudar Kerem Efendi:
Sabah namazını eda etmesinin üzerinden epey süre geçmesine rağmen biraz tembellikten, biraz da içeriye girip çıkan cemaati seyretmeyi sevdiğinden, hala Ayasofya’nın güzelim halılarının üzerinde oturan Behrudar Kerem Efendi, bu ilginç lakabını el öptürmeye karşı duyduğu müthiş merakına borçluydu.
Ne zaman birileri toka yapmak için ellerine sarılsa, kır saçlı ve kır sakallı Kerem Efendi karşısındakini gözüyle hızlıca tartardı. Eğer o kişiden yaşça büyük olduğuna kanaat getirirse elini hiç teklifsiz kuvvetle iteler ve ufak bir boğuşmayı bile göze alarak berikini ağzına götürürdü. Bu hareketi beklemeyen kurbanları bocalar, geçirdikleri şaşkınlıkla maruz kaldıkları oldubittiye itiraz etmeye fırsat bulamaz ve Kerem Efendi’nin buyurgan elini kuzu kuzu öperlerdi.
Vaziyeti büyük bir zevkle seyreden Berhudar Kerem Efendi keyiflenir ve derinden gelen yüksek bir sesle öyle bir “berhudar ol!” çekerdi ki, huyunu bilmeyen ademoğlu acaba efendinin mide yanması var da zat-i şahanelerini ulu orta rahatlatıyor mu diye düşünerek dönüp de iki defa bakmadan edemezlerdi.
Berhudar Kerem Efendi:
Sabah namazını eda etmesinin üzerinden epey süre geçmesine rağmen biraz tembellikten, biraz da içeriye girip çıkan cemaati seyretmeyi sevdiğinden, hala Ayasofya’nın güzelim halılarının üzerinde oturan Behrudar Kerem Efendi, bu ilginç lakabını el öptürmeye karşı duyduğu müthiş merakına borçluydu.
Ne zaman birileri toka yapmak için ellerine sarılsa, kır saçlı ve kır sakallı Kerem Efendi karşısındakini gözüyle hızlıca tartardı. Eğer o kişiden yaşça büyük olduğuna kanaat getirirse elini hiç teklifsiz kuvvetle iteler ve ufak bir boğuşmayı bile göze alarak berikini ağzına götürürdü. Bu hareketi beklemeyen kurbanları bocalar, geçirdikleri şaşkınlıkla maruz kaldıkları oldubittiye itiraz etmeye fırsat bulamaz ve Kerem Efendi’nin buyurgan elini kuzu kuzu öperlerdi.
Vaziyeti büyük bir zevkle seyreden Berhudar Kerem Efendi keyiflenir ve derinden gelen yüksek bir sesle öyle bir “berhudar ol!” çekerdi ki, huyunu bilmeyen ademoğlu acaba efendinin mide yanması var da zat-i şahanelerini ulu orta rahatlatıyor mu diye düşünerek dönüp de iki defa bakmadan edemezlerdi.
Published on July 19, 2016 05:25
•
Tags:
halil-babilli