Son İnsan - 28
(Şimdi, İzmir)
Bu sefer basın mensuplarına yakalanmadan jete geri dönmeyi başarmışlardı. Herkes sessizdi. Konuşacak zaten kimse bir şey bulamıyordu. Olan şey belliydi. Takımdaki herkes birkaç gündür kendilerini bu dünyada özel yetenekleri olan bir tek kendileriymiş gibi inandırmışlardı. Şimdi dışarıda bir sürü tehlikeli yeteneği olan insanın olduğunu iyice fark etmişlerdi. Belki de bugünün dersi buydu. General biliyordu olayın arkasında özel yeteneklilerden birisinin olduğunu ve bu yüzden de eğer bu proje başarısız olursa dünyayı ne gibi felaketler bekliyor onu göstermek istemişti. Ama bilmedikleri şey General’in gemiyi batıranın da kim olduğunu bildiğiydi. Geri döndüklerinde sıkıntıyla başını yastığa koymuştu General Serhat. Kimseye bir şey dememişti bile. Herkes tesise dönünce dağılmıştı. Ne yapacağını bilemez halde öylesine takılıyorlardı. Serhat ise yorulduğunu hissediyordu artık. Daha sadece dört koca gün geçmişti ve bir haftanın sonunda bu projenin başarılı olacağını ispatlaması gerekecekti. Takımından memnundu aslına bakılırsa, korktuğu şey başkalarıydı, bu projenin başındaki insanlardan ve gerçek amaçlarından daha çok korkuyordu. Kedi Çocuk, Illyra ve Manuel ile beraber gizli toplantılarından birini yapmaktaydı. Manuel bu sefer yanında çizdiği bir resmini de yanında getirmişti. Bunu geldiği ikinci gün çizmişti, sadece Illyra’ya bahsetmişti ama ona bile göstermemişti. “Genelde çizimlerinde gerçekçi olmaya özen gösteririm. Yani eline tabanca çizerim, elinde tabanca belirir. Bir insanı yanımızda çizerim, o insan yanımızda belirir değil mi? Ama bu sefer biraz ileri gittim, ya tamamen alakasız bir şey çizersem de gerçekleşir mi diye merak ettim. Korktuğum için hiçbir zaman denemediğim bir şeydi bu.” diye açıkladı Manuel. “Ne çizmiştin ki?” diye merakla sordu Kedi Çocuk. “En iyisi göstersem daha iyi.” dedi ve çizimini gösterdi. Kedi Çocuk yutkunarak konuştu: “Bunu çizerken kendinde miydin?” “Sanırım yeteneğimi denemek istemiştim, özellikle sen bana daha on üç yaşımda öylesine çizmiş olduğum bir çizimin bile gerçekleşmiş olduğunu ima ettiğinde.” “Bunun gerçekleşme ihtimali nedir ki?” diye sordu Illyra. Çizime bakınca o da korkmaya başlamıştı. “Çizimdeki takvime göre daha üç günümüz daha var.” diye belirtti Manuel. “En azından zamanını belirtmişsin, aman ne güzel.” dedi Kedi Çocuk sıkıntıyla.
“Yani eğitimin son gününde gerçekleşecek bu olay.” dedi Illyra. Zaman onlardan mı yanaydı yoksa değil miydi, bunu artık zaman gösterecekti.
Bu sefer basın mensuplarına yakalanmadan jete geri dönmeyi başarmışlardı. Herkes sessizdi. Konuşacak zaten kimse bir şey bulamıyordu. Olan şey belliydi. Takımdaki herkes birkaç gündür kendilerini bu dünyada özel yetenekleri olan bir tek kendileriymiş gibi inandırmışlardı. Şimdi dışarıda bir sürü tehlikeli yeteneği olan insanın olduğunu iyice fark etmişlerdi. Belki de bugünün dersi buydu. General biliyordu olayın arkasında özel yeteneklilerden birisinin olduğunu ve bu yüzden de eğer bu proje başarısız olursa dünyayı ne gibi felaketler bekliyor onu göstermek istemişti. Ama bilmedikleri şey General’in gemiyi batıranın da kim olduğunu bildiğiydi. Geri döndüklerinde sıkıntıyla başını yastığa koymuştu General Serhat. Kimseye bir şey dememişti bile. Herkes tesise dönünce dağılmıştı. Ne yapacağını bilemez halde öylesine takılıyorlardı. Serhat ise yorulduğunu hissediyordu artık. Daha sadece dört koca gün geçmişti ve bir haftanın sonunda bu projenin başarılı olacağını ispatlaması gerekecekti. Takımından memnundu aslına bakılırsa, korktuğu şey başkalarıydı, bu projenin başındaki insanlardan ve gerçek amaçlarından daha çok korkuyordu. Kedi Çocuk, Illyra ve Manuel ile beraber gizli toplantılarından birini yapmaktaydı. Manuel bu sefer yanında çizdiği bir resmini de yanında getirmişti. Bunu geldiği ikinci gün çizmişti, sadece Illyra’ya bahsetmişti ama ona bile göstermemişti. “Genelde çizimlerinde gerçekçi olmaya özen gösteririm. Yani eline tabanca çizerim, elinde tabanca belirir. Bir insanı yanımızda çizerim, o insan yanımızda belirir değil mi? Ama bu sefer biraz ileri gittim, ya tamamen alakasız bir şey çizersem de gerçekleşir mi diye merak ettim. Korktuğum için hiçbir zaman denemediğim bir şeydi bu.” diye açıkladı Manuel. “Ne çizmiştin ki?” diye merakla sordu Kedi Çocuk. “En iyisi göstersem daha iyi.” dedi ve çizimini gösterdi. Kedi Çocuk yutkunarak konuştu: “Bunu çizerken kendinde miydin?” “Sanırım yeteneğimi denemek istemiştim, özellikle sen bana daha on üç yaşımda öylesine çizmiş olduğum bir çizimin bile gerçekleşmiş olduğunu ima ettiğinde.” “Bunun gerçekleşme ihtimali nedir ki?” diye sordu Illyra. Çizime bakınca o da korkmaya başlamıştı. “Çizimdeki takvime göre daha üç günümüz daha var.” diye belirtti Manuel. “En azından zamanını belirtmişsin, aman ne güzel.” dedi Kedi Çocuk sıkıntıyla.
“Yani eğitimin son gününde gerçekleşecek bu olay.” dedi Illyra. Zaman onlardan mı yanaydı yoksa değil miydi, bunu artık zaman gösterecekti.
Published on August 19, 2014 06:24
No comments have been added yet.