Fragmanlar (2)

Houellebecq enteresan bir karakter. Hatta gençken daha da enteresanmış. Her zaman yaptığım gibi, Houellebecq'in "Harita ve Topraklar" romanını okurken de yazarla yapılmış ne kadar röportaj varsa bulup çıkarmaya, çeşitli internet sitelerine yüklenmiş söyleşi videolarını izlemeye gayret ettim. Özellikle videolardan anlayabildiğim kadarıyla Houellebecq gençliğinde, kendisiyle röportaj yapmak isteyen talihsiz kişilere epey güç anlar yaşatmış bir yazar. Bunun nedeni yalnızca telaffuzu zor bir soyadı olması değil elbette. Örneğin söyleşi videolarından birinde kendisine yöneltilen hemen her sorudan sonra en az 15-20 saniye boyunca sessiz kalıyor, tam soruyu unuttuğunu düşünmeye başlamışken tuhaf mırıltıları andıran sesler çıkarmaya başlıyor ve sonra alışılmadık bir şekilde orta parmağıyla yüzük parmağının arasına sıkıştırdığı sigarasından neredeyse kırlangıçvari nefesler alarak bir 15-20 saniye daha bekledikten sonra konuşmaya başlıyordu.
Michel Houellebecq Hakkında kaleme alınmış çeşitli eleştiri yazılarında okuduğum kadarıyla bir dönem, kendisiyle röportaj yapmak isteyen kişilerle buluşmak için belirli bir gün/saat/mekan belirliyor ve o gün/saat geldiğinde röportaja gitmeyiveriyormuş.
Tabii bunlar işin biraz da magazin boyutu olarak düşünülebilir, ama yine de metinlerini beğendiğim bir yazar söz konusu olduğunda onunla ilgili her türlü detayı araştırıp öğrenme dürtüsüne kapılmaktan kendimi alamadığımdan bunları da paylaşma gereği duydum. 
Gelelim Harita ve Topraklar'a. Yazarına 2010 yılında prestijli Goncourt Ödülü'nü getiren bu roman, kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısında da belirtildiği gibi gerçekten de "hem tam anlamıyla klasik, hem de alabildiğine çağdaş" bir metin. Çok sayıda karakter, bu karakterler arasındaki ilişkiler kitabın yazıldığı dönemdeki Fransa ve genel anlamda dünya ahvali. Tüm bunlar modern zamanların sanat ve iş dünyalarındaki çetrefil ilişkilerle çevrelenerek son derece akıcı bir üslupla anlatılıyor. Romanın başkahramanı Jed Martin adlı bir fotoğraf ve resim sanatçısı. Kendisine roman boyunca eşlik ediyor, daha ilk sayfalarda Damien Hirst ve Jeff Koons'u konu alan son çalışmasıyla ilgili pek de içine sinmeyen bir şeyler olduğunu anladıktan sonra geriye dönüşlerle onu dünyaca meşhur bir sanatçı haline getiren "Meslekler" adlı portreler dizisinin oluşma sürecine tanıklık ederken bir yandan da babasıyla, hayatına girip çıkan kadınlarla ve romanın ilerleyen bölümlerinde Michel Houellebecq ile ilişkileri üzerinden sanat dünyası, sanat eleştirisi, ikili ilişkiler, mimarlık, modern insanın sosyo-ekonomik durumu, tüketim toplumu gibi çok çeşitli konulara değinildiğini okuyoruz. Evet, Jed Martin kendisini meşhur (ve milyoner) edecek serginin kitapçığına dahil edilmek üzere Houellebecq'ten bir metin yazmasını istediğinde Harita ve Topraklar'ın yazarı da bir karakter olarak romanına dahil oluyor.
Romanı okurken ister istemez Houellebecq'in modern dünyanın sunduğu marka isimlerine, ürünlere ve firmalara karşı özel bir ilgisi olduğu fikrine kapıldım. Hatta romanın bir yerinde Jed'e tam da şu cümleyi söyletiyor Houellebecq: "Sanayi ürünlerini her zaman sevmişimdir."
Camel Legend parka, Rolex, Husqvarna, Audi, Lexus, Samsung ya da Jaguar roman boyunca adı geçen marka ve ürün adlarından yalnızca birkaçı. 
'Şimdi ve burada' olup bitenlere odaklanan ve söyleyeceklerini tadından yenmeyen klasik romanlar gibi okuru sıkmadan uzun uzun anlatan romanları önemsediğimden olsa gerek 'Harita ve Topraklar'dan çok keyif aldım. Umarım Houellebecq'in diğer romanları da en kısa sürede Türkçeye çevrilir. 
* * * 
Tesadüf bu ya, geçenlerde MUBI'de Houellebecq'in başrolde olduğu bir filme rastladım. "Michel Houellebecq'in Kaçırılması" şeklinde Türkçeye çevirebileceğimiz bu film Fransız medyasında dolaşan söylentilerden yola çıkarak Michel Houellebecq'in ortadan kaybolması sırasında neler olabileceğine odaklanıyor. Kendisini kaçıran üç amatör zorba ve onlardan birinin ailesiyle tuhaf ve sıcak bir ilişki kuran Houellebecq'in bu absürd durumla başa çıkma sürecini merceğine alan yapım belgeselle kurgu arasında gidip gelen bir anlatım diline sahip. Beğeniyle izledim fakat söz konusu Houellebecq olduğundan bir hayli yükselen beklentimi karşıladı diyemem. 





 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 17, 2020 03:41
No comments have been added yet.